MAKALE

Kuantum Fiziği ve Kuantum Mekaniği nedir?

13/04/2025

Temelleri ve İlk Adımları üzerine kısa bilgiler…

Kuantum Fiziği ve Kuantum Mekaniği; gözle görülmeyen atom altı parçacıkların doğasını keşfetmeyi ve anlamayı amaçlayan bilim dallarıdır. Klasik fizik, Newton yasaları gibi makroskopik dünyayı açıklamada oldukça başarılıdır; ancak atom ve moleküller seviyesine inildiğinde bu kurallar yetersiz kalır. İşte burada kuantum fiziği devreye girer.

Dalga-Parçacık İkiliği

Louis de Broglie'nin çalışmaları, elektronlar gibi çok küçük parçacıkların aynı zamanda dalga özellikleri gösterebileceğini ortaya koydu. Örneğin, bir elektron bir kristale çarptığında, tıpkı ışık dalgaları gibi kırınım desenleri oluşturabilir. Bu, parçacığın aynı zamanda bir "dalga" gibi davrandığını gösterir ve dalga-parçacık ikiliği kavramını açıklar.

Belirsizlik İlkesi

Werner Heisenberg'in ortaya koyduğu belirsizlik ilkesi, bir parçacığın konumu ve momentumu gibi bazı özelliklerinin aynı anda kesin olarak ölçülemeyeceğini belirtir. Bu, kuantum mekaniğinin temel taşlarından biridir ve günlük yaşamda alışık olduğumuz kesinlik anlayışını sorgular.

Örneğin, bir elektronu mikroskobik düzeyde ölçmeye çalıştığımızda, ölçüm işlemi elektronu etkiler ve bu nedenle kesin bir konum ve momentum bilgisi elde edilemez.

Süperpozisyon ve Schrödinger'in Kedisi

Kuantum süperpozisyonu, bir parçacığın aynı anda birden fazla durumda bulunabileceğini ifade eder. Bunu en ünlü şekilde Schrödinger'in kedisi düşünce deneyiyle açıklayabiliriz: Kapalı bir kutunun içinde hem ölü hem de diri bir kedi olduğunu düşünmek, süperpozisyonun günlük hayatta ne kadar sıra dışı görünebileceğini gösterir.

Uygulamalar

Kuantum mekaniği teorileri, teknolojiye yön veren birçok alanda kullanılmıştır:

Transistörler ve lazerler , kuantum mekaniği ilkelerine dayanır ve modern elektronik cihazların temelini oluşturur.

Kuantum bilgisayarları, süperpozisyon ve dolanıklık gibi kuantum ilkelerini kullanarak geleneksel bilgisayarlardan çok daha hızlı işlem yapabilir.

Kuantum kriptografi, bilgileri koruma konusunda klasik yöntemlerden daha güvenlidir.

Bu örnekler, kuantum fiziğinin ve kuantum mekaniğinin neden modern fiziğin temel yapı taşları olarak görüldüğünü açık bir şekilde ortaya koyuyor

Ornek Video

Güney Afrika'nın Johannesburg kentindeki Witwatersrand Üniversitesi'nden (Wits Üniversitesi) araştırmacılar, Çin'deki Huzhou Üniversitesi ile birlikte çalışarak, kuantum bilgisini çevresel müdahalelerden korumanın bir yolunu keşfettiler. Bu, daha güvenilir kuantum teknolojilerine yol açabilecek bir atılımdır.

26 Mart'ta Nature Communications'da yayınlanan bir çalışmada ekip, belirli kuantum durumlarının, normalde onları bozacak çevresel "gürültüye" maruz kaldıklarında bile temel bilgilerini koruyabileceklerini gösterdi.

Dolaşıklık: Kırılgan Ama Temel

Parçacıkların mesafeden bağımsız olarak birbirlerini anında etkilemesine izin veren garip bağlantı olan kuantum dolaşıklığı, birçok kuantum teknolojisinin merkezinde yer alır. Bilim adamlarını büyülemiş ve manşetlere ilham vermiş olsa da, Albert Einstein bunu "uzaktan ürkütücü eylem" olarak ünlü bir şekilde reddetti.

Ancak buna rağmen, dolaşıklık son derece kırılgandır. Gerçek dünya ayarlarında, arka plan ışığı, başıboş sinyaller, kusurlu dedektörler veya kayıp fotonlar nedeniyle hızla bozulabilir. Bu çevresel gürültü biçimleri, dolaşık parçacıklar arasındaki bağlantıyı kesebilir ve bu da onları kuantum bilgisini iletmek için işe yaramaz hale getirir.

Stratejide Bir Değişim: Bağlantıyı Değil, Bilgiyi Koruyun

Bunun üstesinden gelmek için, dolaşıklığı denemek ve korumak için birçok strateji öne sürüldü, ancak şimdiye kadar çok sınırlı bir başarı elde edildi. Wits ekibi, bu yaklaşımın manipüle edilebileceğini, dolaşıklığın kırılgan kalmasına ve bunun yerine kuantum bilgisini korumasına izin verebileceğini gösterdi.

Forbes, "Kuantum dalga fonksiyonunu (bir kuantum sisteminin tüm olası durumlarını yakalayan matematiksel bir tanım) dikkatli bir şekilde tasarlıyoruz ve altta yatan kuantum bağlantıları bozulmaya başladığında bile sabit kalan kuantum bilgisini koruyoruz" diyor.

"Bulduğumuz şey, topolojinin gürültü varlığında bilgi kodlaması için güçlü bir kaynak olduğudur. Sadece bir miktar dolaşıklık devam ettiği sürece gürültüye karşı tamamen bağışık olan büyük bir kodlama alfabesine sahiptir."

Kuantum Bilgilerinin Sayısallaştırılması

Ayrık sinyaller, gürültünün etkilerine karşı her zaman daha dayanıklıdır. Bunun nedeni, ayrık sinyaller için gürültünün, herhangi bir etki kaydedilmeden önce sinyali iki ayrı durum arasında çevirebilmesi gerektiğidir.

Ekip, dijital teknolojinin başarılı klasik hesaplama ve iletişimi mümkün kıldığı gibi, dijital kuantum sinyallerinin de telafi stratejilerine ihtiyaç duymadan gerçekçi koşullar altında başarılı kuantum hesaplama ve iletişime izin vereceğine inanıyor.

"Bu atılım, yeni nesil kuantum teknolojileri için kuantum bilgisayarlarında ve küresel kuantum ağlarında gürültünün üstesinden gelmek için kullanılabilir. Forbes, "Gelişmiş tıbbi görüntüleme teknolojileri ve dolaşıklıktan yararlanan daha güçlü yapay zeka sistemleri oluşturmada özellikle değerli olabilir" diyor.


Referanslar

  • Referans: Pedro Ornelas, Isaac Nape, Robert de Mello Koch ve Andrew Forbes, 26 Mart 2025, Nature

Max Planck kimdir? Planck hipotezi ve kara cisim ışıması nedir?

Max Karl Ernst Ludwig Planck (1858-1947), modern fiziğin kurucularından biri olarak kabul edilen Alman teorik fizikçidir. Özellikle kuantum teorisinin ortaya çıkışındaki çığır açan çalışmalarıyla tanınır ve bu başarısından dolayı 1918 yılında Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür.Hayatı ve Kariyeri: 23 Nisan 1858'de Almanya'nın Kiel şehrinde doğdu. Köklü ve entelektüel bir aileden geliyordu. Münih ve Berlin üniversitelerinde fizik eğitimi aldı.Akademik Kariyeri: 1879'da Münih Üniversitesi'nden doktora derecesini aldıktan sonra çeşitli üniversitelerde öğretim görevlisi ve profesör olarak çalıştı. 1889'da Berlin Üniversitesi'nde teorik fizik profesörü olarak göreve başladı ve 1928'de emekli olana kadar bu görevini sürdürdü.Kişisel Yaşamı: Planck, hayatı boyunca çeşitli trajediler yaşadı. Çok sevdiği ilk eşini ve çocuklarını erken yaşlarda kaybetti. Nazi rejimi sırasında da büyük zorluklar yaşadı ve oğlu Erwin, Hitler'e karşı bir suikast girişimine karıştığı için idam edildi.Müzik Yeteneği: Fiziğin yanı sıra müziğe de büyük ilgi duyuyordu. Yetenekli bir piyanist, çellist ve orgcuydu ve hatta beste yapıyordu.Bilimsel Katkıları: Kuantum Teorisi'nin Doğuşu (1900): Planck'ın en büyük başarısı, kara cisim ışıması problemini incelerken ortaya koyduğu devrim niteliğindeki fikirdir. Klasik fizik, ısınan bir cismin yaydığı radyasyonun spektrumunu açıklamakta başarısız oluyordu ("ultraviyole felaketi"). Planck, enerjinin sürekli bir şekilde değil, belirli ayrık paketler halinde yayıldığını ve soğurulduğunu varsayarak bu problemi çözdü. Bu enerji paketlerine "KUANTA" adını verdi.Planck Sabiti (h): Planck, bir kuantumun enerjisinin (E) radyasyonun frekansıyla (f) doğru orantılı olduğunu gösteren bir denklem ortaya koydu: E=hf. Bu denklemdeki orantı sabiti, Planck sabiti olarak bilinir ve kuantum mekaniğinin temel sabitlerinden biridir. Değeri yaklaşık olarak 6.626×10 −34 Joule⋅saniye'dir.Planck Işınım Yasası: Planck, kuantum hipotezini kullanarak kara cisim ışımasının spektral enerji yoğunluğunu doğru bir şekilde tanımlayan bir yasa geliştirdi. Bu yasa, deneysel verilerle mükemmel bir uyum içindeydi ve klasik fiziğin açıklayamadığı sonuçları başarıyla öngördü. Planck'ın kuantum hipotezi, atom ve atom altı dünyayı anlamak için tamamen yeni bir çığır açtı. Onun çalışmaları, Albert Einstein'ın fotoelektrik olayı açıklaması ve Niels Bohr'un atom modelini geliştirmesi gibi sonraki önemli keşiflere zemin hazırladı. Bu nedenle Max Planck, "kuantum fiziğinin babası" olarak kabul edilir.